Gökhan Özoğuz, Adana'ya yolculuk ederken tamirci çıraklığı yapan Ömer Ali ile tanışır. Ömer Ali, müziğe olan tutkusuyla tanınan ve beste yapmaktan büyük keyif alan biridir. Ömer Ali, yaptığı bir çalışmayı Gökhan'a gösterir ve bu tutkusunu sürdürmesi gerektiğini söyler. Ömer Ali'nin "Eğer sen de benim gibi bir aileye ve doğduğum tamirhaneye sahip olsaydın, Athena Gökhan olabilir miydin?" sorusu, Gökhan'ın zihnine kazınır.
Gökhan, arabasının tamir edilmesini beklerken uyuyakalır ve rüyasında bu sorunun etkilerini tam olarak yaşar. Uyanışında, Gökhan artık Adana'da bir tamirci çırağıdır ve kendini bu yeni rolünde bulur. Ömer Ali'nin sözleri ve rüyası, Gökhan'ın hayatını değiştirmek için bir dönüm noktası olur. Artık müziğe olan sevgisiyle birlikte tamirhane ortamında da var olmayı keşfeder ve yeni bir yolculuğa adım atar.