Erna At War

I. Dünya Savaşı'nın Avrupa'yı kasıp kavurduğu zorlu bir dönemde, Almanya'nın asker sayısı azaldıkça Danimarka da gençlerini ordusuna çağırmaya başlar. Bu çağrı, bu durum anne Erna'yı derinden endişelendirir. Zira 17 yaşındaki zihinsel engelli oğlu da askere çağrılmıştır. Oğlunu yalnız bırakmak istemeyen Erna, zorlu bir kararla yüzleşir. Kendi çözümünü bulan cesur bir anne olarak, erkek kılığına girip oğlunun yanına cepheye gitmeye karar verir. Erna, erkek kılığında cephede savaşan askerler arasına karışır ve cesaretini, yeteneklerini ve dayanıklılığını kanıtlamak için tüm zorluklarla mücadele eder. Askeri eğitimden geçerken oğlunu korumak için her türlü riski göze alır ve her an yakalanma korkusuyla yaşar. Ancak Erna, annelik sevgisi ve inancıyla donanmıştır.