Eflâtun, 5 yaşındayken görme yetisini kaybeden ve babasının öğrettiği ses ve gölge oyunları ile ekolokasyon yöntemini kullanarak hayata tutunan bir genç kadındır. Babasından kalma saat tamircisinde çalışan Eflâtun, gerçek ile hayalin iç içe geçtiği bir dünya kurar. Yağmurlu bir gün, kendisine şemsiye emanet eden bir adamın sesine aşık olur ve bu gizemli adamı bulmaya karar verir. Sesini takip ederek onu bulmaya çalışan Eflâtun, görme engelli olmanın getirdiği zorluklara rağmen aşkı ve umudu bulmaya çalışır.