30'lu yaşlarının başında olan Çınar, geçirdiği bir trafik kazası sonrası unutkanlık hastalığına yakalanır. Bu hastalık, her gün okuduğu ya da izlediği şeylerin bilinç altına yerleşmesine ve farklı mesleklere ilgi duymasına neden olur. Bir gün itfaiyeci olmak isterken, ertesi gün imam olmayı planlar. Kazada ailesini de kaybeden Çınar, amcasıyla birlikte yaşamaya başlar.
Bu süreçte Çınar'a destek olması için bir yardımcı aranır. En büyük hayali oyuncu olmak olan hemşire Öykü, bu işi kabul etmek zorunda kalır. Çınar ve Öykü arasında zamanla bambaşka bir bağ oluşur.